bilgi paylasim
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

bilgi paylasim

bu forum bildigimiz seyleri paylasmak üzerine ve intarnet konulu bir site
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN BİOGRAFİSİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
thewampires
WEB MASTER
WEB MASTER
thewampires


Mesaj Sayısı : 31
Kayıt tarihi : 13/06/08

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN BİOGRAFİSİ Empty
MesajKonu: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN BİOGRAFİSİ   MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN BİOGRAFİSİ I_icon_minitimePaz Haz. 15, 2008 1:46 pm

ÇOCUKLUK VE GENÇLİK YILLARI

Mustafa Kemal Atatürk, 1881 tarihinde Selanik, Koca Kasım Paşa Mahallesi, Islahhane Caddesi (Apostolu Pavlu Caddesi No: 75, Aya Dimitriya Mahallesi, Selanik, Yunanistan)'nde bugün müze olan 3 katlı ve 3 odalı ve pembe boyalı evde doğdu.1839'da Kocacık'ta doğduğu sanılan babası Ali Rıza Efendi aslen Manastır'a bağlı Debre-i Bâlâ (Yukarı Debre)'dandır. Milis subaylığı, evkaf kâtipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Bu çiftin Fatma (1872-1875), Ahmet (1874-1883), Ömer (1875-1883), Mustafa (Kemal Atatürk) (1881-1938), Makbule (Boysan, Atadan) (1885-1956) ve Naciye (1889-1901) adında altı çocukları oldu.[3] Fatma dört, Ahmet dokuz, Ömer sekiz yaşlarında iken, o senelerde salgın olan kuşpalazı (difteri) hastalığından çocuk yaşlarında öldüler. En küçük kardeş Naciye, Mustafa Kemal'in Harp Okulu'nu bitirdiği sene, oniki yaşındayken verem hastalığına yakalanıp hayatını kaybetti. Makbule Hanım 1956 yılına kadar yaşadı.

NÜFUS CÜZDANI

27 Mart 1923 tarihinde Ankara Nüfus Müdürlüğünce verilen nüfus cüzdanına göre, Boy: Orta, Saç: Sarı, Kaş: Sarı, Göz: Mavi, Burun: Adeta, Ağız: Adeta, Bıyık: Sarı, kesik, Sakal: Tıraş, Çene: Uzunca, Çehre: Uzunca, Renk: Beyaz, Alamet-i farika-i tabiiye: Tam, İsim ve şöhreti: Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri, Tarih ve mahall-i veladeti: Selanik, 1296, Pederinin ismiyle mahall-i ikameti: Tüccardan müteveffa Ali Rıza Efendi, Validesinin ismiyle mahall-i ikameti: Müteveffiye Zübeyde Hanımefendi, Sanat ve sıfat ve hizmet ve intihab selahiyeti: TBMM Reisi ve Başkumandan, Müteehhil ve zevcesi müteaddid olup olmadığı: Bir zevcesi vardır, Derecat ve sunuf-ı askeriyesi: Müşir, İkametgâh ise Hacı Bayram Mahallesi 161/1 idi.

Yeni alfabesinin kabulünden sonra yenilenmiş nüfus cüzdanlarından "993.814-B seri ve 51 sıra numaralı" cüzdanda adı: Kemal, soyadı Atatürk, "993.815-B seri ve 51 sıra numaralı" cüzdanda adı Kamal, soyadı Atatürk, Meslek ve İçtimai vaziyeti: Reisicumhur, Medeni hali: Evli değildir, nüfus kütüğüne yazılı olduğu yeri ise Ankara Vilâyeti Çankalya Mahallesi Hane No. 139, Cilt: No. 56 ve

EĞİTİM HAYATI

Öğrenim çağına gelen Mustafa, annesinin isteğiyle Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, daha sonra babasının isteğiyle Mektebi Şemsi İbtidai (Şemsi Efendi Mektebi)'ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği'nde Hüseyin dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Bu arada Zübeyde Hanım, Selânik'te gümrük memuru olan Ragıp Bey ile evlendi.

Şimdi müze olan Koca Kasım Paşa Mahallesi Islahhane Caddesi'ndeki ev 1870'de Rodoslu müderris Hacı Mehmed Vakfı tarafından yaptırılmış ve 1878'de yeni evlenen Ali Rıza Bey tarafından kiralanmıştır. Ancak o öldükten sonra Mustafa ve ailesi bu evden yanındaki 2 katlı, 3 odalı ve mutfaklı daha küçük eve taşınmışlardır.


Mustafa, Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu ve 1893 yılında Selânik Askerî Rüştiyesi'ne girdi. Bu okulda Matematik Öğretmeni Yüzbaşı Üsküplü Mustafa Sabri Bey "Kemal" adını ilave etti. Fransızca öğretmeni Yüzbaşı Nakiyüddin Bey (Yücekök), özgürlük düşüncesiyle genç Mustafa Kemal'in düşünce yapısına etkiledi. Mustafa Kemal Kuleli Askerî İdadisi'ne girmeyi düşündüyse de ona ağabeylik yapan Selânikli bir subay Hasan Bey'in tavsiyesine uyarak Manastır Askerî İdadisi'ne kaydoldu. 1896-1899 yıllarında okuduğu Manastır Askerî İdadisi'nde Tarih öğretmeni Kolağası Mehmet Tevfik Bey (Bilge), Mustafa Kemal Efendi'nin tarih'e olan merakını güçlendirdi. 1899'da İstanbul'da Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Harp Okulu)'na girerek 1902'de Mülazım (Teğmen) rütbesiyle piyade sınıf sekizincisi (1317 - P.8 ) olarak mezun oldu. Akabinde Erkan-ı Harbiye Mektebi (Harp Akademisi)'ne devam etti ve 11 Ocak 1905'te Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle bitirdi.

ATATÜRK'ÜN DOĞUM TARİHİ

Atatürk'ün kesin doğum tarihi bilinmemektedir. Kendisi de bilmiyordu. Gregoryen takvimi 26 Aralık 1925'ten sonra Türkiye'de kullanılmaya başlanmıştır, doğum tarihi konusundaki karışıklık ise Osmanlı döneminde kullanılan iki takvimden doğmuştur. Bu dönemde kullanılan Hicri takvim ve Rumi takvimin ortak noktaları, Atatürk'ün kaydedilen doğum yılı olan 1296'nın yanında hicri veya rumi olduğunun belirtilmemesi, gregoryen takvimde ay ve yıla bağlı olarak 1880 veya 1881 yılından hangisine denk geldiğinin kesin olarak bulunmasını zor hale getirmiştir.Faik Reşit Ünat araştırmaları sırasında Zübeyde Hanım'ın Selanik'teki komşularını ziyaret etmiş ve bu konuda sorular sormuştur. Aldığı cevaplar çelişmektedir, bazı komşular Atatürk'ün bir ilkbahar gününde doğduğunu söylerken bazı komşular ise kış günü (ocak veya şubat) olduğunu iddia etmişlerdir. Atatürk'ün kendisi, annesinin ona bir bahar gününde doğduğunu söylediğini, kız kardeşi Makbule Atadan ise annesinin ona Mustafa Kemal'in fırtınalı bir gecede doğduğunu söylediğini ifade etmişlerdir. Enver Behnan Şapolyo Zübeyde Hanım'ın 23 Kânunievvel 1296'da doğduğunu söylediğini belirterek Atatürk'ün 23 Aralık 1880'de doğduğunu öne sürmüş, Şevket Süreyya Aydemir ise bu tarihin 4 Ocak 1881 olduğunu iddia etmiştir. Şişli Atatürk Müzesi'nde gösterimde bulunan Atatürk'ün son nüfus cüzdanının üzerinde doğum tarihi kısmında 1881 görülebilir haldedir.1882 doğumlu olan Ali Fuat Cebesoy Şişli'deki evinde kensidinin Rauf Bey'le ben senin ağabeyin sayılırız. Çünkü ikimiz de senden birer yaş büyüğüz diye konuştuğunu kaynak göstererek "1881 tevellütlü" olduğunu yazmıştır.

Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı kabul edilen 19 Mayıs tarihinin Atatürk'ün doğum günü olarak kabulü tarihçi Reşit Saffet Atabinen'in bir jestinin sonucudur. Atabinen'in ulusun doğuşu üzerine yaptığı bir jest 19 Mayıs'ın önemini iyi şekilde yansıttığı için Atatürk'ün takdirini kazanmıştır. İzleyen günlerde bir öğretmenin, planladıkları “Gazi” günü için Atatürk'ün doğum gününü sorması üzerine Atatürk tam tarihi bilmediğini söylemiş ve Gazi Günü için 19 Mayıs'ı önermiştir. Tevfik Rüştü Aras, Atatürk ile yaptıkları günler süren bir araştırmadan sonra doğum tarihi aralığını 10 Mayıs ve 20 Mayıs arasına daralttıklarını söyler. Atatürk bu araştırmadan sonra “neden 19 Mayıs olmasın” demiştir. Bu tarih resmi olarak halka ve diplomatik kanallarca diğer ülkelere bildirilmiştir. Ancak bu tarih ilginç bir durum yaratmıştır, 1881 yılının 19 Mayıs günü, Rumi takvimde 1297 yılına denk gelmektedir, ancak kaydedilmiş doğum tarihi Rumi 1296 yılıdır. Rumi 1296 yılı 13 Mart 1880 ile 12 Mart 1881 arasında sürmüştür, bu sebeple alternatif olarak Atatürk'ün doğum tarihi 19 Mayıs 1880 olabilir. Bu sebeplerle ne tarih ne de yıl genel kabul görmemiştir. Mustafa Kemal Derneği eski başkanı Muhtar Kumral 13 Mart 1958'deki bir basın konferansında Atatürk'ün doğum tarihini Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Atadan'ın sözlerine dayanarak 13 Mart 1881 olarak belirlediklerini söylemiştir. Ancak Gregoryen 13 Mart 1881, Rumi 1 Mart 1297'ye denktir, Atatürk'ün doğum yılı ise 1296 olarak kayda geçmiştir, bu sebeple geçerlilik iddiası zan altındadır.

Atatürk'ün Rumi 1296'da doğduğuna ilişkin kayıt bulunsa da, Atatürk'ün doğum gününü net olarak söyleyebilmek için gerekli miktarda kayıt bulunmamaktadır. Atatürk'ün doğum günü Gregoryen 1880 veya 1881'e denk geliyor olabilir. Atatürk'ün doğum günü, kendi onayıyla resmi olarak 19 Mayıs olarak belirlenmiştir. Bu gün Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı olması sebebiyle önem verdiği bir gündür.Köşe yazarı Yılmaz Özdil, kesin bilgi bulunmamasını eleştirmiştir.

ERKEN MESLEK HAYATI(1905-1914)

Şam'da staj ve İttihat ve Terakki Cemiyeti

1905-1907 yılları arasında Şam'da Lütfi Müfit Bey (Özdeş) ile birlikte 5.Ordu emrinde görev yaptı. 1906 Ekim ayında Binbaşı Lütfi Bey, Dr. Mahmut Bey, Lüfti Müfit Bey ve askerî tabip Mustafa Bey (Cantekin) ile birlikte 'Vatan ve Hürriyet' adlı bir cemiyeti kurduktan sonra ordu'dan izinsiz Selânik'e gitti. Selânik Merkez Komutan Muavini Yüzbaşı Cemil Bey (Uybadın)'in yardımıyla karaya çıktı ve orda cemiyetinin şubesini açtı. Bir süre sonra arandığını öğrendi ve ona ağabeylik yapan Albay Hasan Bey, Yafa'ya dönüp oranın komutanı Ahmet Bey'e Mısır sınırında Bîrüssebi'ye gönderildiğini birdirmesini önerdi. Ahmet Bey de Mustafa Kemal Bey'i Bîrüssebi'ye tayin etti ve bir süre sonra topçu staj için tekrar Şam'a gönderildi.20 Haziran 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu ve 13 Ekim 1907'de 3.Ordu'ya atandı.Ancak Selânik'e vardığında 'Vatan ve Hürriyet'in şubesinin İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne ilhak edildiğini öğrendi. Bu yüzden kendisi de 1908 Şubat ayında İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye oldu (Üye numarası: 322). 22 Haziran 1908'de Rumeli Doğu Bölgesi Demiryolları Müfettişliğine atandı.Bu siyasi görevin yanı sıra bölge halkının güvenliği ile de ilgilendi. Kentin dışında yapılan bir savaş tatbikatında Bingazi garnizonuna önderlik ederek askerlere modern taktikler öğretti. Bu tatbikat süresince isyancı bir şeyhin evini sararak bölgede sistem karşıtı başka güçlü kişilere örnek olması amacıyla onu kontrol altına aldı. Ayrıca hem kentli, hem de kırsal bölge insanlarını korumak için bir yedek asker ordusu planlamaya başladı.

Hareket Ordusu (1909)

13 Ocak 1909'da 3.Ordu'ya bağlı Selânik Redif Fırkası'nın Kurmay Başkanı oldu ve 13 Nisan 1909'da Meşrutiyete karşı başlayan 31 Mart Hadisesi'ni bastırmak üzere Selânik ve Edirne'den yola çıkarak Mirliva Mahmut Şevket Paşa komutasında 19 Nisan 1909'da İstanbul'a girecek olan Hareket Ordusu'na bağlı birinci kademe birliklerinin kurmayı başkanı oldu. Daha sonra 3.Ordu Kurmaylık, 3.Ordu Subay Talimgâhı Komutanlık, 5.Kolordu Kurmaylık, 38.Piyade Alay Komutanlık görevlerinde bulundu.

Mustafa Kemal Bey, dönüşünün ardından 27 Eylül 1911'de İstanbul'da Genelkurmay Karargâhında görev aldı.

Trablusgarp Savaşı, 1911-1912

İtalyanların Trablusgarp'a saldırısıyla 29 Eylül 1911'de başlayan Trablusgarp Savaşı'nda, Mustafa Kemal Bey de diğer İttihatçı arkadaşlarıyla birlikte 18 Ararlık 1911'de Bingazi'ye hareket etti. Bu arada 27 Kasım 1911'de Binbaşı oldu.Tobruk yakınında küçük bir zaferi kazandıktan sonra 11 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi

Balkan Savaşları, 1912-1913

Mustafa Kemal Bey Balkan Savaşı'nın patlak vermesiyle 24 Ekim 1912'de İstanbul'a hareket etti ve 24 Kasım 1912'de karahgâhı Bolayır'da bulunan Bahr-i Sefit Boğazı (Akdeniz Boğazı) Kuvayi Mürettebesi Harekât Şubesi Müdürlüğüne atandı. General Stilian Georgiev Kovachev komutasındaki Bulgar 4. Ordusu tarafından yenildi. Haziran 1913'de başlayan İkinci Balkan Savaşı'nda Dimetoka ve Edirne'ye girdi.

Askerî Ataşe Dönemi, 1913-1914

27 Ekim 1913'te Sofya Askerî Ataşesi'ne atanarak yakın arkadaşı Sofya Sefiri (Elçisi) Fethi Bey (Okyar)'in altında çalıştı. Ek görev olarak Belgrat ve Çetine Askerî Ataşeliğini de yürüttü. Bu görevde iken 1 Mart 1914'te Kaymakam (Yarbay)lığa yükseldi.Savaştan sonra Harbiye Nazırı General Kovachev'in kızı Dimitrina (Miti) Kovacheva'ya yanaşarak General'in de güvenini kazanmayı başardı.


Mustafa Kemal Bey'in Sofya'ya geldiği günlerde Bulgar siyasi yaşamı çok hareketliydi. Sobranya (Bulgar Parlamentosu) için yapılan seçimler iktidardaki Radoslovov'un partisi için başarısız geçmiş ve iktidar partisi parlamentoda sandalye kaybetmişti. Kabine kurma görevinin, parlamentoda çoğunluğa sahip olmamasına rağmen yeniden Radoslovov'a verilmesi gibi siyasi olaylar Atatürk'ü derinden etkilemiştir.

Birinci Dünya Savaşında Hizmetleri(1914-1918)

Askerî Ataşe görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada 28 Temmuz 1914'de I.Dünya Savaşı başladı, 29 Ekim 1914'de Osmanlı Devleti de savaşa girdi. 20 Ocak 1915'de Mustafa Kemal Bey 3.Kolordu emrinde Tekfurdağı'nda kurulacak olan 19. Fırka Komutanlığına atandı.

30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandı ve ertesi gün öğle vaktinde yürürlüğe girdi. Mondros Mütarekenamesi 19.maddesi gereğince, Yıldırım Orduları Grubu kumandanı olan Liman von Sanders Paşa'nın görevden alınması üzerine "Fahri Yaver Hazreti Şehriyari" Mustafa Kemal Paşa bu göreve getirildi. Ancak 7 Kasım'da Yıldırım Orduları Grubu ile 7.Ordu lağvedildi.

10 Kasım'da Yıldırım Kıt'aatının komutasını 2.Ordu Komutanı Nihat Paşa'ya bırakarak Adana'dan İstanbul'a hareket etti ve 13 Kasım'da İstanbul'a Haydarpaşa Garı'na ulaştı. Fethi Bey (Okyar) ile birlikte Ahmet İzzet Paşa (Furgaç) yanlısı ve Ahmet Tevfik Paşa (Okday) karşıtı bir tavrı koyan 'Minber' gazetesini çıkararak siyasi girişimlerde bulundu
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://bilgipaylasim.forum-canada.com
 
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN BİOGRAFİSİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
bilgi paylasim :: MUSTAFA KEMAL ATATÜRK-
Buraya geçin: